Toplumsal Tarihi Pullarla Okumak
Kavel Alpaslan
Devletlerin posta teşkilatlarınca basılan pullar, bize bir ülkenin nasıl göründüğünü değil o ülkenin nasıl görülmek istediğini aktarır. Aynı zamanda ‘bayrak’ ya da ‘milli marş’ gibi modern devletlerin bir ‘siyasi egemenlik’ sembolüdür. Fakat pulların görsel yanı, siyasi-toplumsal anlatının estetik ile temas etmesini zorunlu kılıyor. Bu durum da bizim pullar üzerinden giderek karşılaştırmalı olarak ülkelerin toplumsal tarihini yorumlamamızı mümkün kılıyor. Bir ülkenin estetik bir kılıf içerisinde kendini nasıl göstermek istediğini, o ülkenin tarihi ile birlikte ele aldığımızda bugüne kadar basılmış pullar kadar fazla yolculuklara çıkmamız mümkün oluyor.
I. Bölüm: Pulları nasıl okuruz?
Öncelikle çalışmamızda izleyeceğimiz yöntemi sağlamlaştırmamız gerekiyor. Bu doğrultuda ilk buluşmada pulları okumayı öğrenerek yola çıkacağız. Filateli nedir, kategorizasyon, pulların türleri gibi konuları karşılaştırmalı olarak işleyeceğiz. Bir coğrafyanın, bir kültürün veya bir ideolojinin pullara nasıl yansıyabileceğini, tarihle olan bağı ile birlikte ele alacağız.
II. Bölüm: Hiçbir şeyi olmayanların yüzleri
Pullarda sık sık insan yüzlerine rastlarız. Ancak bu insanlar kimlerdir? Çerçeve içerisinde portre fotoğrafların basıldığı pullarda gördüğümüz yüzler neden ‘sıradan’ değil? Köleler ve işçiler üzerinden giderek pullarda temsili konuşacağız. Bu vesileyle egemenlerin bakış açısını çözümlemeye çalışacağız, dolayısıyla pulların toplumsal tarih ile ilişkisini anlama adına önemli bir basamağı kat edeceğiz.
III. Bölüm: Zamanın ritmini tutmak
Pulları kategorik bir şekilde birbiriyle kıyaslamak bize sadece mekânsal bir karşılaştırma imkânı sağlamaz. Zamanın dondurulmuş haliyle kağıtlara hapsedilen görseller bize zamanın değişen ruhuna dair de ipuçları verir. Bu noktada uzay pulları üzerinden gitmek doğru olabilir. Uzay pullarının yıllara ve mekânlara oranla topladığı ilgiyi günümüzle kıyaslayarak okuyacağız.